No.68 - Behemot'un Yekindiği...

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba kâinat!

“Batı tarzı yaşam dünyayı batıracak!” Bu muhalif ve -hâşâ huzurdan- ‘solcu’ üslup bir Amerikalıya, Peter Raven’a ait. Raven, ABD’nin en büyük bilimsel örgütü ‘Bilimin İlerlemesi Amerikan Derneği’nin başkanı. Derneğin 168. yıllık toplantısının açılışında, Batı toplumunun bu müreffeh yaşam tarzının dünyadaki yaklaşık 6 milyar insan için sürdürülebilir ve ulaşılabilir olmaktan pek uzak olduğu uyarısında bulunmuş. “Dünyayı, herkesin sonunda zengin olabileceği bir yer olarak düşünmeye alıştık,” diyor Raven. “Belki de doğrudur... Ama bu halen sahip olduğumuz teknolojilerle ve sanayileşmiş ülke ölçülerinde tüketim seviyeleriyle mümkün değil.” Raven, Danimarkalı istatistikçi Bjorn Lomborg’un kitabı ‘Şüpheci Çevreci’yi de ağır bir dille eleştirdi Raven. Çevre sorunlarının iyiye gittiğini, düzelme olduğunu söyleyen Lomborg’un verilerinin sağlıksız olduğunu söyleyen Raven, Lomborg’un kitabının başarısının verileri eğip bükmeye kalkışan “bilimsel sürecin zayıflığını gösterdiğini” dile getirdi. Raven ayrıca, ne Cambridge University Press’in söz konusu kitabı neden bastığını, ne de Economist gibi saygın bir derginin kitabı neden savunduğunu anlayabildiğini söyledi. (‘Batı Tarzı Yaşam Sonucunda Çevresel Felaket Uyarısı’ başlıklı yazıyı Açık Site’de bulabilirsiniz.)

Bu arada, tanınmış uluslararası çevre örgütü Greenpeace, Başkan Bush tarafından açıklanan ABD iklim politikasının, dünyanın belki de en büyük şirketi Exxon Mobil’in (ya da ABD dışındaki adıyla Esso’nun) imzasını taşıdığını ve Kyoto İklim Sözleşmesi’ne ait seragazı azaltım hedeflerini yüzde 36 oranında arttıracağını belirtti. Örgütün iklim kampanyası sorumlusu Benedict Southworth, Enron skandalinin öfkesi devam ederken okların kendisine dönmesinden çekinen Exxon Mobil’in Beyaz Saray’da büyük bir lobi faaliyetine giriştiğini, “Kyoto karşıtı” politikalar benimsenmesi için Enron’un altı katı harcama yaptığını açıkladı. Bu açıklama ve Exxon’un 10 yıllık “uluslararası iklim görüşmelerini baltalama faaliyetleri” hakkında, daha fazla bilgi için, bkz: www.greenpeace.org

Şu eldeki tek gezegenimizin, eldeki tek üstün zekâdaki türünün kendine edindiği tek “yaşam tarzı” ile yokedilmesi yolundaki çabaların bir paraleli de, o türün temel “ölüm tarzı”, yani “terorizmle savaş” güzergâhı üzerinden cereyan ediyor. Beyaz Saray ile onun “müttefikleri” arasındaki görüş ayrılıkları günden güne büyürken, New York Times cemiyet haberleri sayfalarından naklen rivayet o ki, W ile onun üst düzey şahin yardımcıları bu görüş ayrılıklarından yakınmak şöyle dursun, bunları büsbütün alevlendirmekten özel bir haz duymaktalarmış. Yakın çevresinden sızan dedikodulara bakılırsa, W “tabansız Avrupalı seçkinlerle ödlek Arap yöneticileriyle ilgili olarak burnundan soluyasıymış. (David Sanger’ın haberi: “Bush, attığı savaş nâralarına gösterilen tepkilerden haz duyuyor”.)

Hani, savaş dedikse, oyun demedik. ABD’nin savunma bütçesinde 20 yıldan beri yaptığı en büyük artış bu yıl oldu: 36 milyar dolar. Avrupa Birliği’nin tüm üyelerinin toplam askeri harcamasının iki katı! Önümüzdeki 5 yıl içinde bu bütçe 2 trilyon doları aşacakmış. Yani:

1 $ US = 1.400.000.- TL (18 Şubat 2002 itibariyle) ise

2.000.000.000.000 x 1.400.000 = 2.800.000.000.000.000.000.- TL (=28 x 1017 TL). Dilimiz kolay dönsün diye; 2.800 katrilyon TL diyebiliriz.

Bu da 21. yüzyıl başında ABD’nin durumunu artık bir süper devlet değil, bir BEHEMOT(1) olarak nitelememizi mümkün kılıyor. (Açık Gazete dinleyicisi Ali Tataloğlu, ‘Bıymır’ ya da ‘Bahamut’ olarak da söylenebileceğini belirtiyor.)

Yale Üniversitesi’nden siyasetbilimci Paul Kennedy, Amerika’nın dünyadaki bütün askeri harcamaların yüzde 40’ından tek başına sorumlu olduğunu hesaplamış. Fransızlar da buna “gigantisme militaire” diyorlar. Yani hem ABD’nin tasavvur ötesi ihtirasını, hem de patolojik bir hâli belirliyor bu terim: Bu kadar büyüyen bir organizmayı sağlıklı olarak kabul etmek çok zor. (Bkz. ‘Armed to the Teeth / Peter Beaumont ve Ed Vulliamy / The Observer / 10 Şubat 2002).

Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi de ziyaret etmesi beklenen ABD Genelkurmay Başkanı Myers’ın, behemotun büyüme süratini düşük bulduğu anlatılıyor. Büyüklüğün önemli olup olmadığı meselesi ziyaret sırasında gündeme gelecek mi, göreceğiz...

Devamı yarın...

Ömer Madra – Şerif Erol

(1). Behemot: (Behemah’ın çoğulu, İbranice hayvan anlamında) Eyyub’un kitabında (xl – 15 – 24; Vulgata, 10 – 19) sözü geçen olağanüstü hayvanlar. Mısır dilinde suaygırı anlamında bir kelimeden gelme. Birçok demonoloji elkitaplarında, kötü ruhlar arasında geçer. (Meydan Larousse)